
Diğer peygamberler gibi son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.) de insanları uyarmak, Allah’a inanıp salih ameller işleyenleri cennetle müjdelemek için gönderilmiştir. Yüce Allah bu konuyla ilgili bir ayette, “İman edip salih ameller işleyenleri karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için size Allah’ın ayetlerini apaçık okuyan bir peygamber göndermiştir.” (3) buyurarak bu durumu ifade etmiştir
![]() |
---|
Hz. Muhammed’den önce gönderilmiş peygamberlerden hangilerinin adlarını biliyorsunuz?
Yüce Allah bizleri dünya üzerinde tek başımıza bırakmamıştır. Hem rahat bir şekilde yaşayabilmemiz için pek çok nimet vermiş hem de kendisine inanıp ibadet etmemizi, güzel davranışlara yönelmemizi istemiştir. Bu konuda bizlere rehberlik edip örnek olması için de peygamberler göndermiştir. İnancımıza göre ilk insan olan Hz. Âdem (a.s.) aynı zamanda ilk peygamberdir. Hz. Nuh (a.s.), Hz. İdris (a.s.), Hz. Şit (a.s.), Hz. İbrahim (a.s.), Hz. Yakup (a.s.), Hz. Musa (a.s.) da Allah tarafından gönderilen peygamberlerden bazılarıdır.
Rabb’imizin insanları doğru yola iletmek, onları kötülüklerden uzaklaştırıp iyiliklere yöneltmek amacıyla gönderdiği son Peygamber Hz. Muhammed’dir(s.a.v.). Ahzâb suresinde, “Muhammed... Allah’ın resulü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.” (1) buyrularak bu gerçek açıkça ifade edilmiştir. Dolayısıyla Hz. Muhammed’den sonra başka bir peygamber, Allah’tan vahiy alan herhangi bir elçi gelmeyecektir.
Hz. Muhammed (s.a.v.) bütün insanların iyiliğini isteyen, onların dünya ve ahirette mutlu olmasını amaçlayan bir peygamberdir. O, Allah’ın ayetlerini duyurmuş, insanları karanlıklardan aydınlığa kavuşturmuştur.
Hz. Muhammed’i göndererek Yüce Allah bizlere iyilik etmiş, lütufta bulunmuştur. Rabb’imiz bir ayette, “And olsun ki içlerinden, kendilerine Allah’ın ayetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârcılardan) kendilerini temizleyen, kendilerine kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Hâlbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler.” (2) buyurarak bu gerçeğe dikkat çekmiştir.

Hz. Muhammed Son Peygamberdir
Kur’an-ı Kerim’de, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) insanlara bildirdiği ilahî ilkelerin, Allah’ın (c.c.) vahyi olduğu açıkça vurgulanmıştır. Bu konuyla ilgili olarak Necm suresinde, “O (bildirdikleri) vahyedilenden başkası değildir. Çünkü onu güçlü kuvvetli ve üstün yaradılışlı biri (Cebrail) öğretti.” buyrulmuştur.
İnsanlar arasından Allah’tan vahiy alan, diğer insanlardan ayrıcalıklı, özel ve ilâhî bilgiler verebilen son kişi Hz. Muhammed’dir (s.a.v.). Dolayısıyla Hz. Muhammed’le (s.a.v.) birlikte peygamberlik kapısı kapanmıştır. Ancak Hz. Muhammed’in bildirdiği ilahî ilkeler bütünü olan İslam dini herkese açıktır. Dileyen herkes son peygamber Hz. Muhammed’in bildirdiği ilkelere uyarak Müslüman olabilir. Allah’ın varlığına inanıp ona ibadet ederek anlamlı bir hayat sürdürebilir. Çünkü Hz. Muhammed’in çağrısı evrenseldir.

Bizlere İslam dinini açıklayıp öğreten kişi Hz. Muhammed’dir (s.a.v.). Her Müslümanın onu örnek alması şarttır. Ancak bu konuda dikkat etmemiz gereken bir husus vardır. O da Hz. Muhammed’in davranışlarının yerel ve evrensel boyutunu iyi bilmektir. Buna göre Hz. Muhammed’in kullandığı eşyalar, içinde yaşadığı şartlar, yediği yemekler, giydiği kıyafetler vb. onun davranışlarının yerel boyutunu oluşturur. Yani İslam itikadı açısından bu gibi davranışların örnek alınması gerekmez. Bir Müslümanın, Hz. Muhammed (s.a.v.) ulaşım için deveye binmiş, o hâlde ben de onun gibi davranayım, demesi doğru olmaz.
Hz. Muhammed (s.a.v.) güzel ahlaklı, dürüst ve güvenilir bir insandır. Onun, dinî ve ahlaki ilkelerin uygulanmasıyla ilgili davranışları evrenseldir. Dolayısıyla her Müslüman Hz. Peygamberin evrensel nitelik taşıyan davranışlarını örnek almakla yükümlüdür. Dürüstlük, adalet, temizlik, hoşgörü, merhamet, yardımseverlik vb. özellikler, Allah Resulü Hz. Muhammed’in (s.a.v.) evrensel nitelik taşıyan davranışlarına örnek olarak gösterilebilir.
